Bundan 9-10 yıl önce "Kim 500 Milyar İster?" furyası çıkmıştı ortaya, herkes katılmaya çalışıyordu, herkes soruları bilmeyi amaçlıyordu fütürsuzca. Atmasyon tabi herşey. Babamı hatırlıyorum. Yok A, Yok B, Yok devenin nalı. Attıkça atıyordu. Doğru cevapları tutturunca da sevinç parlıyordu gözlerinde, sanki % 100 bilmiş gibi. Her akşam "thriller" oynamaya başlardı ekranlarda. "Kim 500 Milyar İster?"; tam bir sinir harbi. Atmasyon cevaplar tutunca evde bir bayram havası oluşurdu, "çift anadal" bitirmişsin gibi, belki de mastır derecesi!
Bir bölümde bir çocuk çıkmıştı. Saçlarını kendi kesiyormuş, 125 Milyar kazanmıştı. İdeal aile çocuğu olarak yansıtılmıştı. Ben saçımı kendim kessem bana söylenmedik söz bırakmazlardı ama. Adını hatırlamıyorum, 1 sene sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde görmüştüm onu. Aynı okulda okuyormuşuz meğersem. "Ne oldu 125 milyara?" diye soracaktım, sormadım! Evet, saçları kendi kestiği belliydi, pespaye. O zamanlar "sen de katıl, sen de kazan" sloganı vardı bizim ailede de, her ailede olduğu gibi. 50 Milyar'a kadar gelebiliyorduk tabii, soruları bilerek. Bu çocuk da bu yüzden gıcık ötesiydi herkes için, terbiyesiz insan 125 milyar almıştı!
Asıl varmak istediğim noktaya geliyorum. Geçen gün düşündüm. Meğer ezberci eğitim gerçekten iyi birşeymiş. O ezberlediğimiz bilgilerle "Kim 500 Milyar İster?"e çıksak en azından 50 milyar kazanırdık. Okuduğum bölüme ve anlamsız saçma sapan derslerine saydırsam da o her ders bana bilgi dağarcığı kazandırıyormuş. Şimdiki halime bakıyorum da boş teneke gibiyim. 3 yıldır iş hayatındayım ve 4 sene önceki halimden daha bilgisizim, kültürümü yavaş yavaş kaybettiğimi hissediyorum. Şu anda üniversitede olsam arkadaşlarımla Mitoloji, Etimoloji, Psikoloji, Ekonomi, Çeviri Kuramı, İngiliz Edebiyatı, Göstergebilim, Linguistik, Tarih'le ilgili tartışmalara katılır bilgimi daha da arttırırdım. O kadar tembel bir toplumuz ki anca dayatma ile öğreniyoruz her şeyi!
Geride çok fazla şey kalmadı bilgi namına. Gittikçe bilgisizleşen ve kültürsüzleşen bir topluma dönüşmeye başladık. İş hayatı da bu erozyona daha da katkı sağlıyor. Nefret ettiğim "Kim 500 Milyar?"ın yerine "Var mısın Yok musun?" çıktı mesela. Boş toplumumuza merhem gibi gelen bu programı tüm bilgisizliğimize ve kültürsüzlüğümüze sürdükçe sürdük. Mesih gibi geldi, sakladı tüm cahilliğimizi. Keşke hala "Kim 500 Milyar İster?" olsa da babam yine atmasyon cevaplarını sallasa sağ sola. En azından cevabını öğrendinde kafasına kazınır, unutmazdı yıllar boyu. Kutuyu açmak daha güzel ama, tembel ve cahil bünyelerimize!
P.S. Google sağolsun, çocuğun adı Çelik Özdeş'miş. Fotosunu da ekleyelim ortaya tam olsun.
6 yorum:
o dönem anneler için ideal damat adayıydı ayrıyetten bu arkadaş. benimkisi çok sevinmişti boğaziçinde okuduğunu duyunca.
Gerçekten ve kısaca harika bir yazı olmuş.. Çelik Özdeş sendromu, ebeveyn bilgeliği, açılan-açılamayan "kutu"lar.. :) Çok eğlendim şahsen..
Katılıyorum ama insan yine de bildiği bir mevzuyu, konuya dail olduğunda hatırlayabiliyor. sorun aslında aynen de senin dediğin gibi o konunun geçebileceği bir diyaloğun olacağı arkadaş biraz da. vizontele tuuba geldi aklıma "kütüphane, valla ilk defa bir muhabbette adı geçiyor" gibi. iş dünyasına girdikten sonra "genel kültür"e dair olarak nitelenebilecke konular konuşulma imkanını kaybediyor sanki biraz.
bir de the last airbenderın ilk görüntüleri, filmin çekiliyor olmasına çok kızan benim gibi hayranı bile gaza getirmiş durumda. lütfen m. night shyamalan bu seriyi baltalamasın da şanına yakıştırsın diye dua eder oldum.
DanceOfEternity,
Hiç sorma ya. Sonra Tülin'în Caner'i geldi de annelerimiz rahatladı, yeni bir ideal koca adayı daha çıkmıştı kozlarına :)
Desdinova,
Sağolasın, ben de saydırırken eğlendim :)
teletabi,
Ben de fragmanı izledim ve güzel olcak gibi geldi bana. Shyamalan'ın tüm filmlerini beğendiğim için iyi bişey olcak gibi geliyor bana :)
çok doğru bir tespit olmuş ne yapacağız biz ezberci eğitim ve biraz da onun sonucu çıkan tembelliğimizle acaba
EzGi,
Ben yıllar sonra karşı olduğum ezberci eğitime aslında karşı olmadığımı görmüş oldum, insanoğlu işte, yanar döner :)
Yorum Gönder