22 Ağustos 2009 Cumartesi

ABC Evi ve Kanal D Orkestrası

Kanalların yeni sezon promolarını çok seviyorum. Kanal D bu sene çok başarılı mesela bu konuda. Orkestra fikrini beğendim.







ABC kanalı da ABC House olarak tüm yapımlarını aynı evde toplayarak "Your favorite shows live here" yani "Favori şovlarınız burda yaşıyor" sloganını kullanmış. Promo videolarını mutlaka izlemelisiniz, şahsen izlerken çok eğlendim :)






ABC House'ın kısa kısa tüm promoların linkleri;

http://www.youtube.com/watch?v=JHwxFsh050g (Sawyer ve Jules Cobb (Cougar Town))
http://www.youtube.com/watch?v=u5Iw7F9t-28 (Ben ve Çarşamba günü yeni oyuncuları )
http://www.youtube.com/watch?v=EsezGY7w2qo (Tüm dizi ve şovlar I )
http://www.youtube.com/watch?v=wlvSBCWhO3g (Hurley ve Dancing with Stars )
http://www.youtube.com/watch?v=M-ZsBixaOT8 (Sally Field ve Jimmy Kimmel )
http://www.youtube.com/watch?v=oDL_s8k2aGg (Katherine ve Dancing with Stars )
http://www.youtube.com/watch?v=NHo1zTJ1Ctg (Charlie, Dr. Derek Shepherd , Jules Cobb )
http://www.youtube.com/watch?v=KSv_bJ7nDeg (Bree Hodge ve Mark Sloan )
http://www.youtube.com/watch?v=RsyJJc-B5-w (Christina Applegate, Rob Lowe, Becki )
http://www.youtube.com/watch?v=UhiP9nHFdQw (Susan ve Jack )

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Sıcak Karpuz Etkisi Yaratan Yaz Dizileri

Yaz ayı düşük bütçeli, eğlencelik ve oyalamalık diziler sezonudur. Bu diziler için genelde uyduruk senaryolar ve tanınmamış oyuncular seçerler. Bazı yaz dizileri şanslıysa iyi reyting alır ve Eylül’le birlikte normal sezon hayatına demir atmış olur. (bkz : Küçük Kadınlar ) Bu dizilerin nerede son bulacağını ve hikayenin seyrini izlediğiniz ilk yarım saatte anlarsınız.

Daralmamıza neden olan sıcak karpuzun dilimlerini irdeleyelim şimdi:

Unutulmaz
İki kız kardeşin aynı erkeğe aşık olmaları ve gelişen enrikalar. Baldız baldan tatlıdır muhabbeti neden fantazi öğesidir acaba. Kan bağ olmamasına rağmen bana hep ensest ilişkiyi hatırlatır bu durum. Zaten Yaprak Dökümü’nde “kızkardeşler ve asıl erkek seks üçgeni” boylu boyuna işlenirken ne gerek vardı bu diziye? Biraz enrikaya ara verilsin değil mi?! Ayrıca entrika güzel de işlenmiyor. Biraz “Boleyn Girl” izleyip ders mi alsalar acaba?

Yalancısın Sen
Ranini’nin bahsettiği bu dizinin 20 dakkasını izledim ve sonuç yine hüsran. Evlenmek istemeyip bekar kalmak isteyen bir oğul, evlenmesini isteyen bir anne ve anlaşmalı sevgili rolünde bir kız. Evlenmek istemeyen çocuk acaba gay mi dedim kendi kendime. Neden evlenmek istemez ve evlenmek için bunca tezgah neden? Evet, çocuk gay değil zamparanın tekiymiş ama konu yine çok boş, absürd ve yaratıcılıktan uzak geliyor. Daha yaratıcı olmak adına başroldeki çocuğu gay ve kızı lezbiyen yapabilirlerdi. Hem sosyal mesaj vererek evlenmek zorunda bırakılan eçcinsellere değinirler hem de aileleri eşcinsellik hakkında bilinçlendirirlerdi. Ama nerdee?

Aile Reisi
"İki Aile" dizisinin tıpatıp aynısı. Star Tv’ye pes doğrusu demek istiyorum. Bari farklı bir kanalda yayınlasalardı. Hem İki Aile dizisi daha komikti. Bu diziye yorum bile yapılmaz. Aile Reisi sucks!

Kapadokya Düşleri
Kapadokya’da geçen bir gençlik draması. En az TRT kadar vasat bir dizi. Oyuncular da vasat, belirtmeden geçemeyeceğim!

Geniş Aile
Sıcak aile dizisi olma iddiasında olan ama kanımca hiç de sıcak olmayan dizi. Çok soğuk buldum diziyi. Konusu Almancı bir ailenin kızı ile evlenip Almanya’ya giden ve üç ay sonra boşanarak eve dönen Cevahir ( Ufuk Özkan) etrafında dönüyor. Diziden nefret etmeniz için 2 oyuncu; Birincisi Ufuk Özkan, ki kendisi Emret Komutanım, Benim Annem Bir Melek ve bu dizi ile aynı oyunculuk kariyerini sürdürmektedir, ve ikincisi İlker Ayrık, ki oyunculuğundan ve tipinden nefret ederim. Ne yapayım, çok şekilciyim!

Haneler
Çeşitli ailelerin skeçlerini ekrana getiren bir dizi. Skeç konusunda hiçbir zaman başarılı olamayacağız sanırım. Skeçlerde Saturday Night Live kalitesine ne zaman ulaşacağız acaba ya da kendimizi Olacak O Kadar klişelerinden ne zaman uzaklaştıracağız?!




Uygun Adım Aşk
Denizci ve Karacı askerlerin maceralarını anlatan romantik komedi dizisi. Türkiye’de her asker dizisi tutar diye yola çıkmışlar sanırım. Yeni “Emret Komutanım” olamayacak kadar vasat bir yapım!

13 Ağustos 2009 Perşembe

Ey Aşk Nerdesin?

Yaz dizileri iç bayıltacak berbatlıkta bu sene. İğrenç yaz dizileri dosyası yazacaktım ama içim daraldı bıraktım yazmayı. Zaten havalar sıcak, bir de bu dizi eziyeti insanı daha fena dellendiriyor.

Az önce 1. bölümü ile "Ey Aşk Nerdesin?" yayınlandı ATV'de. "Elmalar ve Armutlar" olarak yayınlanacaktı ama son dakika isim değiştirmişler. Dizide, 30 yaşına giren ve Ally McBeal sendromuna yavaş yavaş ayak basan Zeliş'in (Burçin Terzioğlu) hikayesi anlatılacak. Nedense Türk dizileri bu konuyu işlemekten bıkmadı. Evde kalmış kız kurusu dizileri neden çok sevilir anlamam. "Schadenfreude” yani başkalarının uğradığı zararlardan mutluluk duyabilmeyi daha önce şurada yazmıştım. Evet, bu tarz "Failure"ları milletçek seviyorz. Gerçi sadece Türkler değil herkes seviyor başkalarının başarısızlıklarını (bkz. Bridget Jones filmleri ). "30-40 yaşındayım, kariyer de bende, erkekler de bende, erkekleri parmağımda oynatırım" konseptli kadın dizileri çekemeyecekler sanırım. Neyden korkuyorlarsa? Ki dizilere bakılırsa zaten dizi yönetmenlerini %90'ı kadın. Ayrıca sen prime time'da Beren Saat'in tırnaklarını Kıvanç Tatlıtuğ'nun sırtına geçirtmişsin, daha ne bekliyorsun cesaret adına?!

Neyse konuya gelelim. Pilot bölüm (Bir türk dizisinin 1. bölümüne pilot bölüm dedim, bileklere kolonya, çabuk!) iyi kotarılmıştı. Yani arka arkaya olaylar geliştiği için insanı kilitleyebiliyordu. Doğum sahnesini neden bu kadar uzattıklarını anlamadım yalnız. Görkem Yeltan'ı hiç sevmediğimi de mutlaka belirtmeliyim. Bu kızda star ışığı yok. Hayatı boyunca hep 2. , 3. ve bilimum 4. kadın rollerini oynayacak. Tek karakter rollerini başarıyla omuzlarında taşıyor! Ayrıca Türk dizileri gerçekten uzun ya, bölüm bitene kadar göbeğim çatladı!

Füsün Demirel'i de severim. "Şaşıfelek Çıkmazı" ve "Sıdıka" hatırına, canlandırdığı hep aynı kadın rolü için ağzımı bile açmayacağım. (Bi de açsaydın!)

Kısacası bu dizi tutar ve Eylül ayında da izlenmeye devam edilir. Yapımcılar sevinin lütfen :)

4 Ağustos 2009 Salı

How I Met My Friends

Hayatım bir sitcom olsun istemişimdir hep. Herkesin güldüğü, eğlendiği, espiriler yaptığı içinde hiç dram olmayan tozpembe bir dizi. İstedim istemesine ama hayat dizimiz güzel olmadı tabi her zaman. Gerçekler ve acılar peşimizi bırakmadığını fark ettik bazen, ama bazen de birdenbire gözyaşları kahkahalara dönüşüverdi. Tatlı-sert anılar, tatlı-sert paylaşımlar.

Dostlarımla gün geldi entrikada Dawson's Creek'i, Cesur ve Güzel'i ve Yalan Rüzgarı'nı geçtik, gün geldi komedide Friends'i, How I Met Your Mother’ı zorladık, gün geldi Prison Break gibi maceradan maceraya koştuk. Sitcom gibi olmasa da yaşamımız tüm dizilerden bir çeşniymiş onu farkettik.

Dedim ya hep sit-com olsun istemişimdir hayatımız diye, çok geç keşfettiğimiz How I Met Your Mother’ı izlerken hiç de sit-com’lardan geri kalmadığımızı anladım. Çünkü herkesin hayatında mutlaka Friends, Dawson’s Creek ve How I Met Your Mother gibi anlar ve hatıralar olmuştur. Mutlaka fiks bir mekan ve fiks dostluklar vardır. Kendimizle özleştirdiğimizde How I met Your Mother’ı daha çok seviyoruz bu yüzden.


Geçen Cuma mesela, Daisy’nin Berlin’den gelişini smoothie gecesi ile kutlarken birden spontane bir şekilde gecenin ilerleyen saatlerinde “sandwich” gecesine dönüştü. “Sandwich” derken ne demek istediğimi diziyi izleyenler bilir tabii :) Talihsiz Şeyler Kişisi büyük bir özenle “sandwich”leri hazırladı. Bizi görmeniz gerekirdi ama, “obur” çocuklar gibi “sandwich” sırası bende diye küçük bir savaş oldu aramızda :) Spontan gelişen olaylar tedirgin olup gerilmeme neden olsa da bu spontanlık çok güzeldi.


Dostluk güzel şey be dostlar :)