13 Ağustos 2009 Perşembe

Ey Aşk Nerdesin?

Yaz dizileri iç bayıltacak berbatlıkta bu sene. İğrenç yaz dizileri dosyası yazacaktım ama içim daraldı bıraktım yazmayı. Zaten havalar sıcak, bir de bu dizi eziyeti insanı daha fena dellendiriyor.

Az önce 1. bölümü ile "Ey Aşk Nerdesin?" yayınlandı ATV'de. "Elmalar ve Armutlar" olarak yayınlanacaktı ama son dakika isim değiştirmişler. Dizide, 30 yaşına giren ve Ally McBeal sendromuna yavaş yavaş ayak basan Zeliş'in (Burçin Terzioğlu) hikayesi anlatılacak. Nedense Türk dizileri bu konuyu işlemekten bıkmadı. Evde kalmış kız kurusu dizileri neden çok sevilir anlamam. "Schadenfreude” yani başkalarının uğradığı zararlardan mutluluk duyabilmeyi daha önce şurada yazmıştım. Evet, bu tarz "Failure"ları milletçek seviyorz. Gerçi sadece Türkler değil herkes seviyor başkalarının başarısızlıklarını (bkz. Bridget Jones filmleri ). "30-40 yaşındayım, kariyer de bende, erkekler de bende, erkekleri parmağımda oynatırım" konseptli kadın dizileri çekemeyecekler sanırım. Neyden korkuyorlarsa? Ki dizilere bakılırsa zaten dizi yönetmenlerini %90'ı kadın. Ayrıca sen prime time'da Beren Saat'in tırnaklarını Kıvanç Tatlıtuğ'nun sırtına geçirtmişsin, daha ne bekliyorsun cesaret adına?!

Neyse konuya gelelim. Pilot bölüm (Bir türk dizisinin 1. bölümüne pilot bölüm dedim, bileklere kolonya, çabuk!) iyi kotarılmıştı. Yani arka arkaya olaylar geliştiği için insanı kilitleyebiliyordu. Doğum sahnesini neden bu kadar uzattıklarını anlamadım yalnız. Görkem Yeltan'ı hiç sevmediğimi de mutlaka belirtmeliyim. Bu kızda star ışığı yok. Hayatı boyunca hep 2. , 3. ve bilimum 4. kadın rollerini oynayacak. Tek karakter rollerini başarıyla omuzlarında taşıyor! Ayrıca Türk dizileri gerçekten uzun ya, bölüm bitene kadar göbeğim çatladı!

Füsün Demirel'i de severim. "Şaşıfelek Çıkmazı" ve "Sıdıka" hatırına, canlandırdığı hep aynı kadın rolü için ağzımı bile açmayacağım. (Bi de açsaydın!)

Kısacası bu dizi tutar ve Eylül ayında da izlenmeye devam edilir. Yapımcılar sevinin lütfen :)

11 yorum:

csyasoo dedi ki...

Bizimkilerin seyirciyi düşündüğünü zannetmiyorum.Tek dertleri para.Yaıncı kurulusunda böyle.1.5 saat dizimi sürer:S

Dimple dedi ki...

millet neler çekiyor, biz ise sar başlardayız...

daisy dedi ki...

"30-40 yaşındayım, kariyer de bende, erkekler de bende, erkekleri parmağımda oynatırım" konseptli kadın dizileri değil Türkiye'de, dünyada bile çekilmiyor pek.
Bir Sex and the City vardı benim gördüğüm bu konsepte uygun davranıp bizi eğlendiren, ancak arkasından gelen filmle yaşattığı büyük hayal kırıklığı altı sezonun verdiği zevki aldı götürdü.
Senin de dediğin gibi dizi piyasasındaki kadın nüfusu düşündüğünde bu durum daha da şaşırtıcı ve can sıkıcı. Kadınları baltalayan yine kadınlar çünkü.

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

csyasoo,

Tek derdi para olsun ama kaliteli olsun ya, bunu ne zaman aşacağız acaba? :S


Dimple,

Biz çakmalarını bile çekemiyoruz ya. Altın Kızlar bunların son örneği :)


Daisy,

Sex and The City'nin kurmuş olduğu tüm ütopya filmde öldü değil mi? Sen 6 sezon uğraş dur, sonunda git 1. sezondaki aynı adamla evlen :) Alışveriş yapmaya çıkıp hiçbirşeyi beğenemeyip gidip ilk dükkanda baktığın şeyi almaya benziyor :)

Erdek'te havalar nasıl? Yaramazlık yok değil mi? :) Bu arada Hüseyin Karadayı yani nam-ı değer dudak ısıran Hsyn Krdy performans yorumlarını blogunda bekliyorum :)

Bolat dedi ki...

bu dizinin tutup gelecek sezon devam edecegi düsüncesine ben de katiliyorum.

daisy dedi ki...

hsyn krdy yorumlarımı canlı canlı yapacağım sana, hatta belki de yarın:)

SATC'ye gelince, gidip de 1. sezondaki adamla evlenmesi değil de, adamın ona tüm yaptıklarından sonra gidip o adamla evlenmesi ve dizideki tüm kadınların evlilik manyağı şeklinde programlanıp önümüze sunulması sinir bozucuydu. Neyse ki Samantha var:)

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

O zaman bir brunch patlatalım pazar sabahı :)

Bence tüm kadınların evlilik manyağı şeklinde programlanıp önümüze sunulması hayatın bir parçası. 30 yaşına gelip evlilik konusunda manyaklaşmayan bir tek kadın bile görmedim desem...

csyasoo dedi ki...

Bugün gece yarısı kanalları zaplarken atv'de bu diziye denk geldim.Önceden bu yazıyı okuduğum için bakam dedim.

2 karakter sahilde yürüyor.Bir kadın be bir erkek.Sahilde yürüyüş yapanlar,koşanlar,köpeğini gezdirenler felan var.

Kamera 2 karakterin önüne geçmiş geriye doğru giderken karakterlerde ekrana doğru ilerliyor.Tam anlatamadım açıyı.Şöyle anatayım postdaki ilk resimdeki gibi yani.sadece o insanlardan ikisi size doğru yürüyor.Böyle tam oldu herhalde :D

Neyse efendim,bunlar yürürken erkek karakter biraz tırsma moduna giriyor,ön taraftan gelen koşu yapan bir bayan erkek karaktere hafif çarparak yoluna devam ediyor.Buraya kadar herşey normal.Ama yapmacık olduğu o kadar belli idiki hemen kafama takıldı çarpan kadını izlemeye başladım sadece.Karakterlerin arkasında gözüküyor o koşuyor bi 20 metre sonra hafiften arkasını dönüyor bakıyor bizimkilere.Ondan sonrada hafif kenara yürüyerek çıkarak yandan yanda başlıyor çekimin yapıldığı yere.

Bu kadar kısa şeyden ne kadar uzun bahsetti demeyin :D

Bu önemli bir nokta çünki.Dizi atmosferi ve oluşturulmaya çalışılan gerçeklik açısından.Ben o çekimi gördükten sonra dizi hakkındaki notumu verdim kısacası :D

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

csyasoo,

muhtemelen dizinin izlediğin ilk ve son bölümü o bölümdü. Ranini'nin blogunda okuduğuma göre dizi yayından kaldırılmış :) Oysa bu dizi tutar diye düşünmüştüm, türk izleyiciler beni şaşırtmaya devam ediyor :D

csyasoo dedi ki...

Yok dün gece yeni bölümü vardı.

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

csyasoo,

Kaldırılsın mı kaldırılmasın mı karar veremedim bak :)