4 Mart 2009 Çarşamba

Başka Türlü Sevileceğini Bilmiyordum Ki!

“Runaway Bride” şoku her erkeğin korkulu rüyası, Türkiye’de fazla rastlanan bir durum olmasa da Halim bunu çok kötü yaşadı. Bu bölüm onun bölümüydü diyebilirim. Her sahnesi oscarlıktı, çok iyi çalışmış bu haftaki rolüne. Kendisini tek rolün adamı olarak görsem de ( bkz: Yabancı Damat) performansı çok iyiydi. Meliha’nın evinde kendini bir o sandalyeden bir o koltuğa atması, ayağa kalkması, evin içinde tazı gibi dönüp durması içime fenalıklar getirdi. Hele kapı kenarında Seyhan’ın evden kaçtığını öğrenince sinirden dişlerini sıktığında dişleri kırılacaktı neredeyse. Düşünün ne kadar kaptırmış kendini.

Bölüm olarak beğenmediğim bir bölümdü. Birkaç bölümdür zaten “Yaprak Dökümü” draması dökmeye başladılar diziye. İçim şişti bu bölümde dramdan. Hayır, anlayamıyorum, acısı ve draması bol olunca dizi reytinglerinde bir fırlama mı olmasını bekliyorlar. Bu reytingleri de zaten kendini bilmez 2000 aile karar veriyor. Onlar yüzünden aynı şeyleri izliyoruz yıllardan beri. Kim bu 2000 kişi ya, alınlarını karışlıycam! Bir kaldırın kafanızı artık şu Yaprak Dökümlerinden, Kuçük Fahişelerden, Bacaktan Omuzalardan , Binbir Hecelerden de adam gibi diziler izleyelim artık. Sektör olarak takılı kaldı mağara dönemine, çıkamıyor aydınlık çağa.

Seyhan yine “kan kusarım ama kızılcık şerbeti içtim derim” modlarına devam etti bu bölümde. Meliha’nın “elaleme ne deriz, rezil olduk, Halim’le evleneceksin, söz verdim” triplerine girmesi de canımı sıktı. “Alla alla kime söz verdin, söz verirken bana mı sordun” diyemedi kızcağız. Elalem kim ya bu arada, yemişim elalemi! İnsan bir şeyi savunuyorsa ve seviyorsa arkasında duracak. Söyleyecek söz bulamadıysan arkadaşına söylediğini söyle. “Başka türlü sevileceğini bilmiyordum ki” diye açıkla herkese de kurtul şu küçük oyunlardan artık.

Bu bölümde en çok Feride’nin cep telefonu ile konuşurken konuşmayı bırakarak dua etmesine, bir de Meliha’nın Samim’e düğüne katılanlara açıklama yapmasını söylerken “Ailenin kaderi de, evlenemiyor bu kardeşler de” deyişine güldüm. İkincisi çok dramatikti ama nedense kahkahalara boğuldum : )

Sezgi Mengi ve Eda’nın kazma oyunculuklarına bir yenisi daha katıldı. Seyhan’ın evine gittiği kız arkadaşı. Sokaktan mı buluyorlar bu oyuncuları? Ne kadar kötü bir seçimdi o! Bu arada Sezgi Mengi’nin oyunculuğunu beğenmiyorum ama dikkat ettiniz mi onun gözlerine. Gözlerinde yıldız var sanki. Diğer oyuncuların hiçbirinin gözlerinde ışık yok, ama bu çocuğun göz bebekleri görünmüyor ışıktan. ( İyi oyunculuktan değil haaa, gözlerinin doğal hali herhalde ya da çok ışık yansıyor gözlerine:)

9 yorum:

ranini dedi ki...

haksızlık yapma ilker aksum'a :) memleketin yetiştirdiği basiretli oyunculardan biridir kendisi nazarımda:)

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Ranini,

Valla bana nedense sürekli aynı rolü oynuyormuş gibi geliyor. En farklı hali de "Küçük Kıyamet" filmindeki boyalı saçlı haliydi :)

Adsız dedi ki...

Ayyyy, Bacak Omza, Küçük Fahişeler dizileri hangisi beeea? Şap, şap, şap... diyorum ve sana benim için söylediğin vakt-i zamanındaki lafını yedirtiyorum beeea :))) Şap sana lazım galiba bebeğim :P Ahahahaha, şu an yüzünün ifadesini merak ettim, n'oldu yüzün düştü kıııız :)

Popüler Yorum dedi ki...

sevgili dizigünlükleri,

ben de bu bölüm hakkında yazın gecikince pek sevmediğini düşünmüştüm:)

ya komedi, dram herşeyini seviyorum bu dizinin ben. halim bu bölümde gerçekten en iyi performansını gösterdi. aynılığına katılıyorum ama her zaman söylediğim gibi hikayede yeri iyiyse hep aynı adamı da oynayabilir yani...

"başka türlüsünü bilmiyordum ki" lafı için çok yorum yapmayacağım. vurdu geçti beni...

"evlenemiyor bu kardeşler de" lafını söyleyince meliha yine şakır şakır ağladım...

ya ne ağır girmişsin bu sefer herkese:) ben ışıklı göz, ışıksız karakter hepsini seviyorum işte bu dizide...

diğer dizilerden basit olabilir daha tahmin edilebilir de olabilir, ama dediğin o rating olayı için illa entrika lazım. ben de onları sevmiyorum duysunlar:)

yeni bölümü yine merakla bekliyorummmm:)yorumunu da:)

Adsız dedi ki...

bence ilker aksum'un bir de karayılan'da ki performansına bakın. birkaç sahnesini izledikten sonra fikrinizin değişeceğinden eminim.

Üfürükten Prenses dedi ki...

feride'nin dua ettiği sahneye bayıldım..
ve bu bölümle anladım ki bu diziye kasvet yakışmıyor..

yalnız feride'nin nişanlısına işinden izin almasına dair baskısını da anlamadım,babasının çiftliği mi ki adam kafasına göre çeksin gitsin?

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Başkan,

Ben dizilere atıfta bulundum, anlayan anladı yani:) Şapa gerek yok yani.


Popüler Yorum,

Garip enrikalar sokacaklar belli ama şimdiden :) Mesela Kenan işten kovuldu ya, o kesin zengin bir orta yaşlı kadının yanında işe başlar. Kadın ona çapa atar ve gelsin Feride-Kenan-Orta yaşlı zengin kadın drama üçgeni :)


Adsız,

Karayılan'ı ilk defa duydum. Açıklama lütfen :)


Üfürükten Prenses,

Evet, diziye bu kadar kasvet çok fazla, katılıyorum sana.

Bazı kadınları memnun etmek imkansız işte, memnun olmaları için illa işten çıkartılmaları gerekiyor :)

Adsız dedi ki...

kurtuluş savaşı mücadelesinde karayılan adlı kahramanın ve halkın mücadelesinin anlatıldığı bir dönem dizisiydi. başrolde bülent inal vardı. ilker aksum'da fransız bir subayı çok ama çok başarılı bir şekilde canlandırmıştı kanaatimce.
ama bir kaç bölüm sonra yapımcıyla alakalı sorunlar yüzünden senaryoda değişikliğe gidildi ve dizi içinden çıkılmaz bir hal aldı. anlayacağınız sürekli senarist ve yönetmen değişiklikleri yapıldığı için dizi maya tutamadı. bu saçmalıklar yüzünden de kısa bir süre sonra yayından kaldırılmıştı caanım dizi.
türkiye'de plato yaratma işi pek uygulanmasada karayılan için küçük bir antep bile inşa edilmişti istanbul'da.
açıklamam baya uzun oldu ama neyse:))

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Adsız,

Çok uzun olmadı, gayet güzel oldu :) Çok sağol bilgi verdiğin için:)