17 Aralık 2008 Çarşamba

Dil Bilen Garsonum Ben

Canım Ailem dizisi giderek klostrofobik bir hale geliyor. İster istemez Şaşıfelek Çıkmazı’nın camdan cama mahalle muhabbetleri ile kıyaslayasım geliyor. Tamam, camdan cama muhabbetleri komik ve eğlenceli buluyorum ama bu dizide artık boğulacakmışım gibi olmaya başladım. Nedeni sanırım iki ev arasının 2-3 metre olması herhalde. 3 metre arasında iki evin ortasında sıkışmış gibi nefes alamadım birden. Çok garip gelebilir size ama Şaşıfelek Çıkmazı’ındaki o büyük avlu nasıl ferah ve büyüktü ve huzur verirdi insana. Orda kurulan diyaloglar bile ince belli çay bardağıyla çay içmek gibi huzurluydu.

İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş derler ya, ben de ikinci tokatımı atayım diziye. Dedim ya Şaşıfelek Çıkmazı’yla karşılaştırıyorum diye. İnsan ikisini kıyaslayınca dizideki beklentisi artıyor, entelektüel muhabbetler ve espriler arıyor bazen. Yani muhabbetler hep mahalle ağzıyla, bağır Samim, bağır Meliha. Kaliteli diyalogların yapılması için illa söyleyenin üniversite okumuş olması şart mı? Şaşıfelek Çıkmazı’ındaki ve Canım Ailem dizisindeki insan profilleri sonuçta aynı çarkta dönmüş insanlar. Yine de bu durum Şaşıfelek’te bazen felsefe yapmayı bazen de 80’ler partisi düzenlemeyi engellemedi değil mi?

Diziye iki taze kan geldi; Ayça ve Furkan. Furkan’ı canlandıran Onur Ünsal’ı “Devrim Arabaları” ve “Eğreti Gelin”den tanıyoruz zaten. Sezgi Mengi’den daha iyi bir oyuncu olduğu da aşikar. Bu arada Sezgi Mengi’nin canlandırdığı Yiğit karakteri zenginlikten fakirliğe giden yolda yaşadığı değişikliklere sevgiliyi de ekleyecek. Statü değişikliği ile “high profile” sevgiliden “low profile” sevgiliye gitmesi muhtemel bu değişiklik acaba aşk ile mi olacak yoksa zorunluluktan mı?

Kafama takılan bir başka şey de Eda’nın Internet Cafe’ye gitmesi. Furkan’la Eda’yı tanıştıracak başka sosyal ortam bulamamışlar sanırım. Doğa Koleji’ne giden bir kızın gittiği okulda mutlaka bilgisayar laboratuarı vardır zaten kullanmak için. Internet Cafe’ye gitmesi saçma geldi bana.

Bu arada iki şey dikkatimi çekti. Birincisi çocukların kaldığı evdeki salonu yeni yaptılar sanırım. Eskiden yemekleri bile üst kattaki küçük masada yerlerdi. Şimdi neredeyse tüm sahneler o salonda geçiyor. İkincisi de Kenan’ın evindeki kapısının gözetleme deliği olmamasına rağmen gözetleme sahnesi koymaları. Yahu kapı gözetleme deliği yoktu ki, resmen gemilerde olan yuvarlak pencerelerden vardı, tek farkı buzlu cam olmasıydı!

Şimdi de pozitif yorumlara geçelim. Ezgi Mola ve Şebnem Bozoklu diyaloglarına bayıldım ve çok güldüm. Özellikle de Meliha’nın “Biz onların ayağına neden gidiyoruz” lafına Feride’nin “Boşver evlenince unutulur” muhabbeti güzeldi. Harbiden hep böyle derler, evlenince geçermiş. Feride’nin “Az mı oldu çiçekler ne?” sorusuna Meliha’nın “Ne azı be, ormanı götürüyoruz” cevabına da güldüm. Meliha'nın Samim'i kıskandırma çabaları da gülümsetti beni. Birkaç tokat atsam da seviyorum bu diziyi ve torpil geçmeye devam edeceğim.

Başlığa gelince, Samim dil bilen garsonmuş, hem de 15 senelik.

6 yorum:

Benway dedi ki...

Bana tam olarak şaşıfelek'le karşılaştıramayız gibi geliyor. Çünkü orada tüm kadın karakterler fena halde baskın, olaylar onların çevresinde gelişiyor; erkeklerse olaylara çoğunlukla fransız kalmakla birlikte işe sonradan dahil oluyorlardı.

Türk televizyonunda yapılmış en feminist yapım olmakla birlikte, aile içi hayatı ve bize özgü yaşayışı en objektif veren çalışmaydı.

O maço görünümlü, sert aile babası imajının arkasında ha babam dedikodu yapan, geyik muhabbeti çeviren erkekler, onları parmaklarında oynatan kadınlar, yaşam gailesi verenler vd.

Canım Ailem ise daha başka bir yapım. Süper Baba ya da 2. Bahar kulvarında..

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Benway,

Farklı kulvarlarda olduğuna katılıyorum. Ben sadece işlediği entellektüel boyut ve mahalle ortamı bakimindan karşılaştırıyorum:)

Bu arada yan karakterlerin hayatlarına girme derinliği konusunda o kadar başarılı değil İkinci Bahar ve Süper Baba ile karşılaştırırsak.

İkinci Bahar'da örneğin ortanca kızın lise hayatı ve sorunları bile dozajında ve başarılı bir şekilde veriliyordu. Canım Ailem'de ise okul hayatını hala sokamadılar diziye :)

Benway dedi ki...

Abi daha 3 bölüm mü 4 bölüm mü ne oynadı dizi.. Süper Baba'da kızın özel hayatına rol Füsun Erbulak'a geçinceye kadar tanık olamamıştık?

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Evet 4. bölümdeler ama yabancı dizilerdeki tempoya alıştığım için türk dizileri çok yavan ve yavaş geliyor, o yüzden de ağır tempoya dayanamıyorum:)

Adsız dedi ki...

@günlükçüğüm,

Aaaa ama niye öyle diyorsun be oğlum bu dizi çok hızlı ilerliyor... "Farz-ı meral" :P bakınız Aşk-ı Memnu adlı über-boktan diziye... Hala herif yasak aşkı başlatamadı... Allah vere de karı menapoza girmeyeee :)

dizi günlükleri / Bilir Kişi Raporu dedi ki...

Sayın Başkan,

Gözümden kaçmış bu yorum ya, kusura bakma. Şimdi cevap vereyim :)

Lipstick Jungle bile kaldırılmasına rağmen daha hızlı ilerledi yahu:)